24 Şubat 2009 Salı

CANIM AİLEM (2009..)


Bu diziyi televizyonda gösterime girdiği günden beri severek,sevinerek bazen de ağlayarak izliyorum. Karakterler o kadar içten ve o kadar bizden ki,sanki Meliha benim ablam,Samim abi çok eskiden değerli bir dost(Uğur Yücel'in izleyiciye verdiği o yerinde enerjiyi de unutmayalım),Feride evin samimi mutluluğu ve heyecanı,çocuklar(Yiğit, Eda ve tabiî ki cancanımız hepimizin kardeşi tonton Mertcan’ımız) yeni umutları,her şeyi,Kenan ve annesi Muazzez Hanım entrikayla iş döndürmeyi,Halim sevgiyi,gerçek aşkı,özveriyi,çaresizliği,bazen umutsuzluğa karşı koymayı,eli ve gönlü açıklığı,Seyhan ve Ali ise aşka dair en önemli şeyi hatırlatıyor bize belki de yeniden öğretiyor,büyük aşkı,vazgeçmeyi,ihaneti yeni baştan sorgulamayı…
Pek dram dolu Türk dizisi seyircisi olmasam da, bu yapımı çok çok beğendim.Her şey bizim gibi sanki başka bir hayatı onlarla paylaşıyormuşçasına yaşatıyor diyaloglarını,sahnelerini,aşklarını ve onların gerçekliğini.Her şey o kadar yalın yansıtılıyor ki ekrana,umarım bu çizgiyi yayın hayatı boyunca hiç kaybetmez.
Sanki İkinci Bahar gibi tekrar televizyondaki yaşamın diğer herkesinkine ne kadar yakın durması gerektiğini gösterecek kalitede bir dizi, her bölümü film kadar heyecan verici,iple çekilesi.
Yani eğer televizyona ayıracak vaktiniz varsa Salı günleri saat 20.00 deki bu diziyi kaçırmayın derim ben size.
Son söz; her bölümün sonunda kendime şu soruyu sorduruyor, gerçek olan aşk mıdır yoksa alışkanlıklarla özveriyi takdir mi,o her zaman duyduğumuz hikayelerdeki gibi büyük aşklar gerçek olabilir mi,mutlu sonla bitebilir mi…?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder